DEVA Partili Ekmen, açıklamasında İnfaz Yasası’nın eşitlik ilkesinden uzaklaştığını, kendi içinde karmaşık ve tutarsız bir yapıya büründüğünü belirtti. Ekmen, şunları kaydetti:

“Adeta yamalı bohçaya dönen bu sistemde, bazı mafya liderleri için özel infaz düzenlemeleri yapıldığını biliyoruz. Son 10 yılda bunun 4-5 somut örneği yaşandı. Öte yandan bir kadın cinayeti zanlısı ya da gündüz kuşağında ekranlara çıkan bir şahsın, 7-8 farklı suçtan yargılandığı hatta hüküm giydiği görülmektedir. Bu tablo, infaz yasalarının ve genel olarak hukuk sistemimizin caydırıcılıktan uzak olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Ekonomik yapının çöküşüyle birlikte ahlaki değerler de hızla erozyona uğruyor; kriminal vakalar her geçen gün artıyor. Unutmayalım, bir ülke tüm unsurlarıyla birlikte yükselir ya da birlikte çöküşe sürüklenir.”

Toplumun adalete olan inancının yüzde 30’lara kadar gerilemiş durumda olduğunu söyleyen Ekmen, “Anayasa Mahkemesi’nin incelediği dosyaların yüzde 92’sinde hak ihlali kararı vermesi, sistemin içler acısı durumunu ortaya koyuyor. İnsanlar artık icraya ya da savcılığa gitmek yerine mafyaya başvuruyor, kendi adaletini kendi sağlamaya çalışıyor. Bu nedenle infaz yasasında kapsamlı bir değişikliğe gidilmesi, yargı sistemindeki tıkanıklığın giderilmesi ve en önemlisi, toplumun hukuka olan güveninin yeniden tesis edilmesi artık bir zorunluluktur. Bugün CHP’li belediyelere yönelik operasyonlarla ilgili temel eleştirilerden biri de şu: Neden AK Partili belediyelere soruşturma açılmıyor? Bir kişi DEM Parti’den seçiliyor, kayyum atanıyor; AK Parti’ye geçince tüm sorunlar çözülüyor. CHP’den seçilen biri hakkında yolsuzluk soruşturması açılıyor, ancak AK Parti’ye geçince aynı kişi hakkında işlem yapılmıyor. Bu durum, hukuk sistemine olan güveni ciddi şekilde zedeliyor.” ifadelerini kullandı.

İnfaz Yasası’nda yapılması gereken reformun temel ilkelerini 3 başlıkta özetleyen Ekmen, şöyle devam etti:

“Eşitlik, sadelik ve caydırıcılık infaz sisteminin temel ilkeleri olmalıdır. MHP Genel Başkan Yardımcısı Sayın Feti Yıldız’ın da belirttiği gibi, İnfaz Yasası’nda eşitlik ilkesi önemlidir. Covid mağdurları ve mükerrer suçlular gibi konularda bu eşitlik talebi yerindedir. Çağdaş ülkelerin ceza sistemlerinde de bu böyledir. İkinci olarak, İnfaz Yasası çok parçalı bir hale gelmiş durumda. Şu tarihten önce suç işleyenler farklı bir statüde, sonra işleyenler başka bir statüde değerlendiriliyor. Bir tarihte ceza alırsanız denetimli serbestlik var, başka bir tarihte alırsanız açık cezaevi söz konusu. Aynı suçu işleyenlerin farklı tarihlerde, farklı muamele görmesi hukuk devletine yakışmaz. Eşitlik ilkesinde mafya liderlerine ayrıcalık tanınan düzenlemeler kabul edilemez. Siyasi, terör ve adli suçlar arasındaki ayrım yeniden gözden geçirilmelidir. Sadelik kavramıyla anlatmak istediğim, infaz sistemi bugün o kadar karmaşık ki hukukçular bile hata yapabiliyor. Selçuk Kozağaçlı’nın tahliye edilip ertesi gün ‘yanlış hesap’ gerekçesiyle geri çağrılması bunun en çarpıcı örneğidir. Vatandaş, yasayı okuduğunda net olarak anlayabilmelidir. Caydırıcılıkta ise örneğin, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e saldıran kişinin geçmişinde iki çocuğunu öldürmeye teşebbüs ettiği ve sadece 8 yıl cezaevinde kaldığı ortaya çıktı. Bu sistem caydırıcı değildir. İnsanlar cezaevine girmeyeceğini bilirse suça daha kolay yönelir.”